Deniz

10 Ekim 2009 Cumartesi

Biz buralardayız...


Yazmayalı çok oldu yazmak istiyorum birtürlü olmuyor. Günler günleri kovalıyor sanki. Gün içinde zaman nasıl geçiyor , nasıl akşam oluyor anlamıyoruz. Denizle uğraşmaktan yazamıyorum. Zaten bu bloğu herkes takip ediyor, gönlümce yazamıyorum. O zamanda tadı olmuyor:) Evdeyim, çalışan annelerin durumunu düşününce halime şükrediyorum. Çocuk bakımı büyüdükçe daha bir zor oluyor sanki. Birgün bayıla bayıla yemek yiyen evlat ertesi gün (ler) yemiyor, püskürtüyor, heryeri batırıyor. Bu aralar yememe dönemindeyiz. Yemiyoruz ama bağırsaklarımız maşallah iyi çalışıyor. Günde 3-4 kez kaka yapıyoruz. Zayıfladı herhalde diş çıkarak yine. Kabartıda göremiyorum ama çok kaşınıyorlar:) Bu arada diş sayımız 8 daha önce yazdımmı hatırlamıyorum. Daha diş fırçası alıp fırçalamaya başlamadık acaba geçmi kaldık ? En kısa sürede almam lazım biliyorum aklımda...
Uyku durumumuzda iyiye gidiyor ama hala yatağında tek başına uyumuyor. 4-5 kez bunu başardık ama emerek uyuyoruz hala. Bebek arabasında sallanma faslı bitti(sadece sabahları spor salonuna inice ve dışarda iken mecbur sallanarak arabada uyuyoruz)
Kuracağımız oyun grubumuzla bir aksilik olmaz ise haftaya cumartesi buluşup tanışacağız, neler yapalım konuşacağız. Gerçi biz bugün sevgili Kuzey Tan ve annesi ile Çengelköyde karşılaştık.Dünya ne kadar küçükmüş. Kardeşimde geçen hafta Betül ile karşılaşmış.Blog anneleri heryerdeyiz , geziyoruz yaşasııınn:) Deniz yaşıtları ile oynasın paylaşmayı öğrensin bakalım. Çarşamba günüde birtürlü gidemediğimiz Gymboore' a gideceğiz. Neler yapılıyor bize bir fikir versin bakalım. Deniz'i düzenli olarak götürmek istiyorum.Deniz bey artık bebek değil çocuk oldu, büyüdü. Başlasın okul hayatı:)
Büyüdü derken doğumgünümüz yaklaştı 1 aydan az bir süre kaldı. Ben doğumgününü planlamaya başladım. Bakalım neler yapacağız, pasta, kurabiye, hediyelikler vs. Çoook iş var. Yeliz'in doğumgünü yazısını tekrar okumalıyım notlar almalıyım:)
Deniz çok ısırıyor, ısırılmadık yerim kalmadı. En çokta beni ısırıyor, çürüdü çürüdü her yanım :) Babasıda küçükken kuzenlerini ısırırmış. Genetik herhalde. Bu huyundan vazgeçirmek için ne yapmalı bilmiyorum.
10,5. ayımızda doktor kontrolğmüz vardı, yazamadım. Ayşe hanımın Deniz'in raporuna yazdığı iki kelime Deniz bey'i çok güzel özetliyordu. Çok güldüm. 'Neşeli ve hareketli bir bebek'. 9500 gr ve 74 cm dik. Bugünlerde kaç kg olduk bilmiyorum. Grip aşısı olduk. Sonraki kontrolümüz ve aşılarımız 1. yaşında olacak.
Deniz emekliyor ve hala yürümeye niyeti yok. Ellerini bırakıp tay tay duruyor, tutunarak ve ittirerek yürüyor ama hemen yere atlayıp hızlıca emekleyip gözden kaybolmak istiyor:)
Birde bu aralar taklit yeteneğimiz epey gelişti:) alkışlarsın alkışlar, bye bye yaparsın yapar, gel,ver,dede, baba dersin der, lık lık yaparsın yapar hale geldi. Çok eğlenceli oldu tadından yenmiyor anlayacağınız bu adam:)

Deniz'i 2 sattte uyutan ve tüm gün dolaşıp, akşamda spor yapan bir anne olarak gözlerim kapanıyor. Mektubuma burada son veriyorum:)

1 yorum:

Betül dedi ki...

cidden seni okurken ben yoruldum sevil.MAşallah çok hareketli geçiyor günleriniz.
ısırma olayı Efe de de çok vardı.Bir ara bende kollarım mosmor gezdim durdum.Birkaç hafta sürdü ısırmalar sonra geçti.Yani Denizde yakında bırakır ama kötü oluyor be canın çok yanıyor dimi?
tay tay durmalar başladıysa yürümesi yakındır.Yaşını karşılayacak belkide.
kolay gelsin.Bende burda yorumuma son veriyorum:)

Deniz babasınamı benziyor?