Deniz

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Bu aralar biz neler yapıyoruz?





İnsanın yazdıkça yazası geliyormus, ara verincede hiç yazası gelmiyormus :) Sabah yazdığım posttan sonra dur birde Denizden haberler vereyim sonzamanlarda foto ekle video ekle bişey yazmadım dedim.
Evdeyiz, evde değiliz,geziyoruz, iftarlar, havuzda son günler, alışveriş merkezi turları ve yeni sezonda neler varmış yoklaması, sitede bitmek bilmeyen ve bizide canımızdan bezdiren mantolama çalışması, diyetisyen,diyet, spor, yürüyüş ve verilen kilolar diye özetleyebilirim. Bu arada da araya bir günlük benim hastalığım ve uzun zaman sonra ateşlenmem girdi bu hafta başında. Bu arada Deniz beyde 10 aylık oldu nerdeyse. Azmanlık katsayısı hergeçengün artıyor. Neeye saldırsa nereye tırmansın bilmiyor. Koltuk, sehpa, dolap aklıma gelmeyen ama onun aklına gelen heryere tırmanıyor. Normalmiş, öğrenme dönemi geçecek diye bekliyorum. Engellemeden bir süre izliyorum düşmemesi için tetikte. ama 2. ve n. kez aynı şeyi tekrarlayıncada insanın sabır katsayısı azalıyor. Oğlum yapma, in ordan hoop kucakla al yere koy önüne oyuncak, daha sen arkanı dönmeden tekrar aynı yerde bitiyor. Tehlike saçıyor anlayacağınız.
Sürekli dışarı çıktığımız için kapı sesisini duyar duymaz kapıda bitiyor. Sabahları babasının kucağından inmiyor onuda götürsün diye.bye bye yapmayı öğrendi sayılır ama canı isterse yapıyor sabahları babasına.
Anne, baba,mama sözcüklerine dede ve bir kereye mahsus alo sözcüğü eklendi. Bu arada bizi telefonda göre göre telefonu eline alır almaz kulağına götürüyor.
Hala bebek arabasında uyuyor. Uyku konusuna gelince aslında düzenli olarak sabah 2 saat öğleden sonra 2 saat ve akşamüstü 1 saat şekerleme olarak uyuyoruz ama uyumak istememe gibi bir problemimiz var. Yeliz'in uyku postundan sonra bebekliğimizden beri yaptığımız yanlışların farkındayım ama kafama koydum şu kendikendine uyumasını öğeteceğim yaramaza:) Doktorumuz bukadar hareketli çocuğun uyumayı reddetmesi normal dedi:)
yeme içme mevzusuna gelirsek; iştahımız bu aralar yerinde maşallah. ama sevdiğimiz yemekler için bu durum sözkonusu. Favorilerimiz, kabak yemeği, patatesli et, patatesli tavuk, şehriye çorbası(yoğurtlu, domatesli) mercimeğin iki rengide, balık ehh işte... ama yoğurdu 7. ayına kadar seve seve yiyen oğlan tatil dönüşü ne olduysa şimdi ağzına sürmüyor. Hatta yemeklerine katıncada anlayıp yemeği yemiyor. Israr etmiyorum ,belki birgün tekrar sever:) Onun yerine yoğurt öğünğnde muhallebi yiyoruz. Herşeyin tadına bakıyor, hatta belki bazı anneler kızacak ama dondurma bile yedi geçen akşam. Hemde elimi tutup sıkıca dondurma kaçmasın diye:)

İşte böyle büyüyor büyoyor ve şu anda yine tv tepesinde kurtarılmayı bekliyor acele bye bye:)

2 yorum:

mine dedi ki...

bizim kızın emeklemesini düşünemiyorum..sanırım halimiz senin gibi olacak sevilcim..bizimde yogurtla aramız yok bende ısrar etmıyorum ..dondurmayı bende tattırdım..cok sevdi..:-)

sevgiler öpücükler

K.T dedi ki...

Sabah Kuzey Tan bulaşık makinasının kapağında zıplıyordu. Fotografını çekip bloga koyayım diye düşündüm. Sonradan git makinayı al çek sonra bilgisayara at ooooo dedim. Sen bizden çalışkan çıktın.

Deniz babasınamı benziyor?