30 Aralık 2011 Cuma
13 Aralık 2011 Salı
yaşıyoruzz:)
Yaşıyoruz evet:) Ağustostan beri sanal alemde pek yaşam belirtisi gösteremeskete yaşıyoruz,herşeyde tıkırında çok şükür.
Deniz kreşe başladı eylülde. 2 ay boyunca ağlayarak ayrıldık ama artık okula gidicem diye ağlıyor garip çocuk. mesela bu sabah iş için onu anneannesine bırakmaya giderken okuluma gidelim anneanneye gitmeyelim diye ağladı:)
Okul çok mükemmel olmasada 3 yaşındaki bir çocuğun keyifle oyun oynayabileceği , paylaşmayı topluma karışmayı öğrenebilmesi için güzel bir yer. Fazlasını bu sene için beklememeye karar verdim:) çok kreş gezdim beğendiklerim de oldu ama en çokta aklım haziranda 15 gün işten ayrılmadan önce mecburen 15 gün gönderdiğim AMERİKAN KÜLTÜR KIDS de kaldı ama eve çok uzak olduğu için tercih edemedim.
kreş macerlarımı anlatmayacağım ama burası sınıflarda İngilizce konusan bir öğretmenin olduğu ve çocukları bütün iletişimini ingilizce yapan biriydi. ben 4-5 yaşındaki çocuğun ingilizce konustuğunu ve söylenenleri anladığını gördüm. hemde 10 ayda bu kıvama gelmişler . Bu yakada Sancaktepede var ama inşallah yeni şubeler açarlar.
Home office çalışmaya başladım, belirli günlerde imalatçılara gidiyorum evden takip ediyorum işi gücü. Tam bana göre yani mutlu mutlu çalışıyorum.evime eşime,kendime vakit ayırabiliyorum. Arasıra şehirdışı oluyor ama artık o kadar olsun:) Şu an postu yazarkende şehir dışında odada yemek vaktini beklerken ve denizden ayrı duygusala bağlamışken yazıyorum:)
Ama çalışmak, zihni bişeylerle meşgul etmek , kazanmak insanı geliştirip özgüveninin artmasını sağlıyor.
Deniz büüyüdü 3 olduk koskoca 3...
Neler yapıyor, söylüyor anlatsam bitmez şimdi . Umarım bu kadar ara vermez o söyler ben yazarım artık:)
Deniz kreşe başladı eylülde. 2 ay boyunca ağlayarak ayrıldık ama artık okula gidicem diye ağlıyor garip çocuk. mesela bu sabah iş için onu anneannesine bırakmaya giderken okuluma gidelim anneanneye gitmeyelim diye ağladı:)
Okul çok mükemmel olmasada 3 yaşındaki bir çocuğun keyifle oyun oynayabileceği , paylaşmayı topluma karışmayı öğrenebilmesi için güzel bir yer. Fazlasını bu sene için beklememeye karar verdim:) çok kreş gezdim beğendiklerim de oldu ama en çokta aklım haziranda 15 gün işten ayrılmadan önce mecburen 15 gün gönderdiğim AMERİKAN KÜLTÜR KIDS de kaldı ama eve çok uzak olduğu için tercih edemedim.
kreş macerlarımı anlatmayacağım ama burası sınıflarda İngilizce konusan bir öğretmenin olduğu ve çocukları bütün iletişimini ingilizce yapan biriydi. ben 4-5 yaşındaki çocuğun ingilizce konustuğunu ve söylenenleri anladığını gördüm. hemde 10 ayda bu kıvama gelmişler . Bu yakada Sancaktepede var ama inşallah yeni şubeler açarlar.
Home office çalışmaya başladım, belirli günlerde imalatçılara gidiyorum evden takip ediyorum işi gücü. Tam bana göre yani mutlu mutlu çalışıyorum.evime eşime,kendime vakit ayırabiliyorum. Arasıra şehirdışı oluyor ama artık o kadar olsun:) Şu an postu yazarkende şehir dışında odada yemek vaktini beklerken ve denizden ayrı duygusala bağlamışken yazıyorum:)
Ama çalışmak, zihni bişeylerle meşgul etmek , kazanmak insanı geliştirip özgüveninin artmasını sağlıyor.
Deniz büüyüdü 3 olduk koskoca 3...
Neler yapıyor, söylüyor anlatsam bitmez şimdi . Umarım bu kadar ara vermez o söyler ben yazarım artık:)
25 Ağustos 2011 Perşembe
Tuvalet işi tamam:)
Evveet biz bu tuvalet işini başardık, hediyeleri de kaptık:) Önceki yazılarımda yazdıklarıma bakıp 3 haftada hallettik sanmayın:) Deniz bey 1 hafta bezsiz gezdi ama 1 hafta hiç tuvalete yapmayıp tuvaletini tutup sancılanınca ben kıyamadım tekrar bezi bağladım.
Sonrasında kreşleri gezerken gittiğimiz anaokulu müdürü sert bir dille tenkit edince utanıp geçen perşembe tekrar bezi çıkardık :) vee ta taaam ilk akşam tuvalete çişimiz yapıp hiçte korkulacak bişey olmadığını görünce başladık yapmaya :) sonraki imtihanımız kaka ile oldu 2 gün sonra onunda siftahını yapınca artık maşallah gece olan birkaç kaza dışında iyi gidiyoruz.Maşallah diyip dilimizi ısıralım:)
Ama şimdi benim dışarda tuvalet yaptırırken mikrop kapacak korkularım başladı :) Tuvalette ellenmedik yer bırakmıyor . Alışacağımmm:)
Sonrasında kreşleri gezerken gittiğimiz anaokulu müdürü sert bir dille tenkit edince utanıp geçen perşembe tekrar bezi çıkardık :) vee ta taaam ilk akşam tuvalete çişimiz yapıp hiçte korkulacak bişey olmadığını görünce başladık yapmaya :) sonraki imtihanımız kaka ile oldu 2 gün sonra onunda siftahını yapınca artık maşallah gece olan birkaç kaza dışında iyi gidiyoruz.Maşallah diyip dilimizi ısıralım:)
Ama şimdi benim dışarda tuvalet yaptırırken mikrop kapacak korkularım başladı :) Tuvalette ellenmedik yer bırakmıyor . Alışacağımmm:)
29 Temmuz 2011 Cuma
tuvalet eğitimi-5.gün
Bugün tuvalet eğitimizde 5.günümüz. Hala tuvalete yapmış değiliz, daha siftah edemedik yani :) Bilanço ise 5-6 kez evin muhtelif alanları, halı, koltuğa yapıldı. Halıları anne sözü dinleyip vukuattan sonra topladım. yeni perdeme konumlanmıstıki yakaladım:) Önceki gün tüm gün kakasını tutmaktan sancılandı. Anne acıyor , acıyor diye ağladı:) ve gece bağladığım beze yaptı:)
2 gündür tuvalet ve lazımlığa hiç oturtamıyorum. çişin geldimi oğlum dediğimde evine gitti diyor:)
Pes etmek yok kızım alışacak diyorum ama bakalım hayırlısı:( ya en zoru bu tuvalet işiymiş. Çocukta haklı 3 yıldır beze yapıyor, şimdi yeni birşeye alışması zor. Bir şekilde alışacak inşalah:(
2 gündür tuvalet ve lazımlığa hiç oturtamıyorum. çişin geldimi oğlum dediğimde evine gitti diyor:)
Pes etmek yok kızım alışacak diyorum ama bakalım hayırlısı:( ya en zoru bu tuvalet işiymiş. Çocukta haklı 3 yıldır beze yapıyor, şimdi yeni birşeye alışması zor. Bir şekilde alışacak inşalah:(
26 Temmuz 2011 Salı
tuvalet eğitimi
biz gezdik, tozduk, bol bol dinlendik, hasta olduk serum yedik şimdi evimizde başbaşa tatilimiz devam ediyor. Anne yanında Deniz bey iyice şımardı, çenesi açıldı, sosyal oldu. hasret gideriyoruz bol bol.
TUvalet eğitimine başladık , uzun aradan sonra böyle boktan bir konu ile başlamak istemezdim ama askere gitmeden wc içini halledelim artık dedim.
Bugün 2. günümüz ve biz hala helaya den getiremedik :)
2 kez altımıza , 1 kez koltuğa, 1 kez dry nite'a yaptık.
Çişin varmı diye sorduğumda yok evine gitmiş diyor:)
dün koltuğa yapmış , odaya bir gittim elinde ıslak mendil harıl harıl koltuk siliyor. Görünce anne sil sil dedi, koptum:)
çişimiz hiç yok, kaka zaten 2 sabahtır beze yapılıyor. evdeki tüm bezler saklandı, bulursa bağlatır çünkü. Kararlıyım bezden 15 güne kurtuluruz inşallah:(
macerlarımız devam edecek!!!
siz nasıl kurtuldunuz anneler söyleyin bakalım, zormuş bu iş yaw:(
TUvalet eğitimine başladık , uzun aradan sonra böyle boktan bir konu ile başlamak istemezdim ama askere gitmeden wc içini halledelim artık dedim.
Bugün 2. günümüz ve biz hala helaya den getiremedik :)
2 kez altımıza , 1 kez koltuğa, 1 kez dry nite'a yaptık.
Çişin varmı diye sorduğumda yok evine gitmiş diyor:)
dün koltuğa yapmış , odaya bir gittim elinde ıslak mendil harıl harıl koltuk siliyor. Görünce anne sil sil dedi, koptum:)
çişimiz hiç yok, kaka zaten 2 sabahtır beze yapılıyor. evdeki tüm bezler saklandı, bulursa bağlatır çünkü. Kararlıyım bezden 15 güne kurtuluruz inşallah:(
macerlarımız devam edecek!!!
siz nasıl kurtuldunuz anneler söyleyin bakalım, zormuş bu iş yaw:(
9 Haziran 2011 Perşembe
haberler!!!
Deniz yok anneannede dedede 3 gündür. İlk ayrılığımız oldu, zor oldu. gerçi onun keyfi yerindeymiş bizi aramıyormus kereta. yarın kavuşacağız inşallah!!
zekiye ablamız yok artık, anne yani ben ev hayatına yine geçiş yapacağım bir süre için inşallah!!!
Büyük gün bekleniyor:)
sonra ver elini tatill!!! geri sayım başlasın!!!
zekiye ablamız yok artık, anne yani ben ev hayatına yine geçiş yapacağım bir süre için inşallah!!!
Büyük gün bekleniyor:)
sonra ver elini tatill!!! geri sayım başlasın!!!
30 Mayıs 2011 Pazartesi
slm ben DENİZ!
Slm ben deniz sevgili okuyucular!
Tembel annem iyice boşladı sizi, iki resim ekleyip gidiyor. nasılım, neler yapıyorum yadığı yok. Büyüdüm ben artık konusuyorum herşeyi tekrar ediyorum, kendi dilimde bişeylerde anlattığım oluyor . Konuşmak derdini anlatmak güzelmiş be ya! çok geç kalmışım yazık olmuş geçen zamana. gerçi arasıra ne istediğimi tam olarak anlatmayıp arızaya bağladığımm oluyor aartık okarda olacak.
size bir müjdem var arkadaşlar annem istifasını verdi artık evde benimle olacak yani yaz boyunca . Kışın beni okula vercekmiş, orda arkadaşlarım olacak, ingilizce filan öğrenecekmişim öyle diyor. Ozaman çalışacakmış tekrar. (gerçi ben daha ana dilimi tam kavrayamadım ama ingilizceyede pingudan dolayı aşinayım, kıvırırım heralde)
Onun dışında büyüdükçe enerjim artıyor non stop oynamak ,tüm gün dışarda olmak istiyorum. Bu gezme dışarda olma konusunda anneme ve hatta anneanneme çekmişim kızmasınlar bana genetik bişey sanırım:)
annem işten ayrılınca ilk iş bezimi atacakmış, artık çişimi kakamı tuvalete lazımlığa yapacakmısım. valla yapmam , yıllardır alıştım ben beze istediğim heryerde koyveriyorum . Büyük rahatlık bırakmaya niyetim yok. zaten annem bezimi değiştiriken bile birdaha takmaz diye korkup değiştirmek istemiyorum. anne hadi tak çabuk diyom.
siz bilirsiniz bebeklikten beri uykuyu pek sevmem uyumak istemem hala öyleyim . Bu aralar direnip gündüz uykusundan yırttığımda oluyor. ama ozaman erkenden uyuyup annemi göremiyorum. sanırım bir süre daha öğlen uykusu uyumalıyım.
artık yalnız değilim dostlar hem yağmur hemde Çağan kuzenim var artık. bazen onlara gıcık oluyom, tek olmak iiydi ama büyüyorlar oyun arkadaşı olcaklar bana iader edeceğiz onları artık. ama seviyorum keretaları sevimliler vesselam:) ama oyuncaklarımı alınca buz gibi soğuyorum kendilerimnden benim o oyuncaklar kurallarıma uyun canımı sıkmayın!
doktora gittik geçenlerde kalbimde üfürüm duydu doktor hanım teyze. ama kalp doktorunada gittik bişey çıkmadı. kalbimde fazla kas varmış ses yapıyormuş:)
Bu arada artık doktordan korkmuyorum büyüdüm ben diyorumda inanmıyorlar. efendi efendi muayenemi olup ekomu çektiririm:)
bu gecelik benden bu kara bye bye arkadaşlar. aşağıdaki fotolar bugünden yine annemler dedemler teyzemller gezdik eğlendik. bye bye!!!
9 Mayıs 2011 Pazartesi
3.anneler günüm!
Bugün anne olarak 3. çocuk olarak 29. anneler günüm:) beni yetiştiren değerli varlığım annem anneler günün kutlu olsun. Oğlum canım beni anne yapıp başka boyuta taşıyan varlık iyiki varsın. anneler günümüz kutlu olsun:)
4 Mayıs 2011 Çarşamba
19 Nisan 2011 Salı
he he burdayıızzz!!
Oğlumun hayvan sevgisi:) hiç korkmuyoruz balık,kuş,kedi, köpek kucaklayası var hepsini. geçen günde akvaryuma elini sokmuş balık sevmek için yakalamaya çalışıyormuş:)
Bunlarda bizim KUZENLER.Sırasıyla 4 ay,6 ay ve 29 aylık bücürler.Hepsi birbirinden Datlı!
akrep yelkovanı, pazartesi cumayı, cumada pazarı kovalıyor zaman hızla geçiyor. yakalayamıyoruz, ya bi yavaş ol zaman diyemiyoruz. Alman işçileri gibi iş-ev geçiyor hayat:) haftasonunun planını haftabaşından yapıyoruz. Bir haftasonu planlanan yapılamayan işler direkt diğer haftasonuna erteleniyor. hafta içi bu çalışma saatleri ile iş dışında hiçbirşey yapmak mümkün değil çünkü.Yoruldum ama sabır kafamda düşünceler planlar var bakalım uygulamak için sabredeceğiz:)Bu aralar bu şekilde motive ediyorum kendimi:)yoksa boyunuma çalışmak istemiyorum diye pankart asıp öylece gezmek geliyor içimden:) Bunu sürekli düşünmekte mutsuz ediyor, bu koşullardan zevk almaya karar verdim bu aralar:)
Hakkımızda hayırlısı:) ve tabiki şükür halimize:)
28 Mart 2011 Pazartesi
haftasounundan DENİZ halleri:)
Kuzen Çağan neler hissediyor merak edip kendini onun yerine koyan DENİZ:)
Annesinin attaya giderken hazırlanmasını beklerken uyuyakalan DENİZ:)
Kuzen YAĞMUR ile oynayan ,onu seven, Allah muhabbetlerini arttırsın dedirten DENİZ:)
kelime dağarcığımız gelişiyor ama bir eksik var bu işte:)
Makka... Makarna
Mo... Mont
Ta.... Yumurta
Çuku...Çukulata
Bibi... Ekmek
Sisis... sosis
15 Mart 2011 Salı
ilk ciddi düşüşümüz
Dün gece evde scooter ile gezerken düşüp sehpanın köşesine kafamızı vurduk, az kalsın deliniyordu ucuz atlattık, şişliğimizde geçti çok şükür.
11 Mart 2011 Cuma
hopla hopla hopla!!!
Bu yaş çocukların en çok zevk aldığı aktivite sanırım:) evdede koltuk yatak sehpe tepesinde zıplayıp duruyor:)
8 Mart 2011 Salı
Kadın'a şiddete dur diyelim!!!
8 Mart Dünya kadınlar gününde aşağıdaki yazı beni çok etkileti ve paylaşmak istedim.
Vahide Yanık / A.A 8 Mart 2011
Boşandığı profesör eşinden 6 yıl şiddet gördüğünü ileri süren psikolog E.K (38), “Kimse ben (şiddete maruz kalmam) demesin, kadın her zaman şiddet mağduru olabilir. Bunun eğitimle, yaptığın işle ya da kariyerinle hiç ilgisi yok” dedi.
Psikolog E.K eşinden gördüğü ve 6 yıl süren “şiddeti” anlattı. Evliliğinin üçüncü ayında eşinden fiziki şiddet görmeye başladığını ifade eden E.K, şöyle konuştu.
“İlk fiziksel şiddet, bir gece sabaha kadar sürdü. Kapılar kilitlendi, anahtarlar alındı, telefon kabloları söküldü, cep telefonları kırıldı, ağzım yüzüm paramparça oldu, tokatla değil yumrukla vuruyordu. 9 saate yakın eşimden şiddet gördüm. Eşi tarafından öldürülen Ayşe hanımdan daha beter hale geldim; yolunmuş saçlar, ağzım, yüzüm paramparça olmuştu. Bunun ardından şoka girdim, ardından depresyon... Sabah kalkamadığımı fark edince, kış dönemiydi dışarıdan kar getirdi, küveti karla doldurup olası bir iç kanama geçiriyorsam iç kanama dursun diye beni küvete soktu. 1-2 ay evden dışarı çıkamadım. Şikayet etmek istedim ama aileme zarar vereceği tehdidinde bulununca edemedim. Bir de sürekli (profesöre mi inanırlar sana mı inanırlar, şikayet etmeye kalkma) diyerek hep vazgeçiriyordu. Bu ne depreme benziyordu, ne de başka bir olaya, şiddet bambaşka bir şeydi. İlk şiddetten sonra değişeceğini söyleyerek, araya ailesini de koyarak beni ikna etti. Kadın hep maalesef yuvayı koruma iç güdüsüyle hareket ediyor.”
“BAYRAMLARI HİÇ SEVMEM”
6 yıl süren evliliği boyunca sadece fiziksel şiddete değil, sözsel şiddete de maruz kaldığını anlatan E.K, “Bütün şiddet olaylarını hafta sonu yapardı, özellikle bayram gibi uzun süreli tatillerine denk getirirdi ki resmi yerlere başvurmayayım diye. Resmi makamlara yansımayan pek çok şiddet olayı yaşadım” dedi.
Şiddetin dozunun dönem dönem değişerek devam ettiğini ileri süren E.K, eski eşinin asla şiddet uyguladığını kabul etmediğini vurguladı.
E.K, üç kere boşanma davası açtığını, üçüncü davadan sonra evliliğini bitirebildiğini ifade ederek, evliliklerinin üçüncü yılında olan kızının da babasından ilk şiddeti anne karnında 9 aylıkken gördüğünü anlattı. E.K, kızının 3 yaşında iken babasının şiddetine tekrar maruz kaldığını ve üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen konuşma bozukluğu yaşadığını söyledi. E.K, fiziki şiddetin yanında psikolojik şiddetle de mücadele ettiğini, eşinin aldatmalarına da maruz kaldığını dile getirerek, “Evliliğimizin 3. yılında kızım oldu. Onun isteğiyle oldu. (Böyle bir adamdan çocuk yapılmaz) dedim, ama onun ısrarı, annemin olayları bilmediğinden dolayı torun ısrarı üzerine bebeği yaptım. Hamileliğimin 9. ayında yine şiddete uğradım” diye konuştu.
Yaşadığı şiddeti ilgili makamlara bildirmesine rağmen ilk defa 2007'de eşinin evden 6 ay uzaklaştırma cezası aldığını dile getiren E.K, “Fiziki şiddete uğradıktan sonra polise başvurdum, adli tabibe gittik, başımdan yaralandığım için bütün ısrarıma rağmen tomografi çekilmedi, o sırada hamileydim bebeğim kontrol edilmedi, istememe rağmen bu yapılmadı. Eşim bu olaydan sonra 6 ay uzaklaştırma aldı, ancak raporda '100 metre' ibaresi yer almadığı için kapının önüne kadar gelip beni yine taciz etmeyi sürdürdü” diye konuştu.
Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle mesleğini yapamaz hale geldiğini belirten E.K, “Kocamdan gördüğüm şiddet nedeniyle mesleki kariyerim bitti, hasta potansiyelim baltalandı” dedi.
TOPLUMA REZİL OLMA KORKUSU
Psikolog E.K'ye göre toplumun tüm kesimlerinde kadın yoğun bir şekilde şiddete maruz kalıyor. Eğitimli, meslek sahibi kadınlar maddi gücü olmasına rağmen şiddete maruz kalıyor ancak 'topluma rezil olma', 'kariyeri bitme' kaygısıyla gördüğü şiddeti şikayet bile edemiyor.
Toplumda eğitimli kadınların da yoğun olarak şiddete maruz kaldığını belirten E.K, “Eğitimli kadınların yüzde 90'ı benim kadar olmasa da eşinden şiddet görüyor. Şiddet gören kadın, gelenekler, (yuvam yıkılmasın) ve (çocuklarım babasız büyümesin) anlayışı, çalışıyorsa toplumun yüzüne bakamama ve kariyer sahibi ise (kariyerim bitmesi) anlayışı ile şiddet gördüğünü saklıyor” görüşünü dile getirdi.
Vahide Yanık / A.A 8 Mart 2011
Boşandığı profesör eşinden 6 yıl şiddet gördüğünü ileri süren psikolog E.K (38), “Kimse ben (şiddete maruz kalmam) demesin, kadın her zaman şiddet mağduru olabilir. Bunun eğitimle, yaptığın işle ya da kariyerinle hiç ilgisi yok” dedi.
Psikolog E.K eşinden gördüğü ve 6 yıl süren “şiddeti” anlattı. Evliliğinin üçüncü ayında eşinden fiziki şiddet görmeye başladığını ifade eden E.K, şöyle konuştu.
“İlk fiziksel şiddet, bir gece sabaha kadar sürdü. Kapılar kilitlendi, anahtarlar alındı, telefon kabloları söküldü, cep telefonları kırıldı, ağzım yüzüm paramparça oldu, tokatla değil yumrukla vuruyordu. 9 saate yakın eşimden şiddet gördüm. Eşi tarafından öldürülen Ayşe hanımdan daha beter hale geldim; yolunmuş saçlar, ağzım, yüzüm paramparça olmuştu. Bunun ardından şoka girdim, ardından depresyon... Sabah kalkamadığımı fark edince, kış dönemiydi dışarıdan kar getirdi, küveti karla doldurup olası bir iç kanama geçiriyorsam iç kanama dursun diye beni küvete soktu. 1-2 ay evden dışarı çıkamadım. Şikayet etmek istedim ama aileme zarar vereceği tehdidinde bulununca edemedim. Bir de sürekli (profesöre mi inanırlar sana mı inanırlar, şikayet etmeye kalkma) diyerek hep vazgeçiriyordu. Bu ne depreme benziyordu, ne de başka bir olaya, şiddet bambaşka bir şeydi. İlk şiddetten sonra değişeceğini söyleyerek, araya ailesini de koyarak beni ikna etti. Kadın hep maalesef yuvayı koruma iç güdüsüyle hareket ediyor.”
“BAYRAMLARI HİÇ SEVMEM”
6 yıl süren evliliği boyunca sadece fiziksel şiddete değil, sözsel şiddete de maruz kaldığını anlatan E.K, “Bütün şiddet olaylarını hafta sonu yapardı, özellikle bayram gibi uzun süreli tatillerine denk getirirdi ki resmi yerlere başvurmayayım diye. Resmi makamlara yansımayan pek çok şiddet olayı yaşadım” dedi.
Şiddetin dozunun dönem dönem değişerek devam ettiğini ileri süren E.K, eski eşinin asla şiddet uyguladığını kabul etmediğini vurguladı.
E.K, üç kere boşanma davası açtığını, üçüncü davadan sonra evliliğini bitirebildiğini ifade ederek, evliliklerinin üçüncü yılında olan kızının da babasından ilk şiddeti anne karnında 9 aylıkken gördüğünü anlattı. E.K, kızının 3 yaşında iken babasının şiddetine tekrar maruz kaldığını ve üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen konuşma bozukluğu yaşadığını söyledi. E.K, fiziki şiddetin yanında psikolojik şiddetle de mücadele ettiğini, eşinin aldatmalarına da maruz kaldığını dile getirerek, “Evliliğimizin 3. yılında kızım oldu. Onun isteğiyle oldu. (Böyle bir adamdan çocuk yapılmaz) dedim, ama onun ısrarı, annemin olayları bilmediğinden dolayı torun ısrarı üzerine bebeği yaptım. Hamileliğimin 9. ayında yine şiddete uğradım” diye konuştu.
Yaşadığı şiddeti ilgili makamlara bildirmesine rağmen ilk defa 2007'de eşinin evden 6 ay uzaklaştırma cezası aldığını dile getiren E.K, “Fiziki şiddete uğradıktan sonra polise başvurdum, adli tabibe gittik, başımdan yaralandığım için bütün ısrarıma rağmen tomografi çekilmedi, o sırada hamileydim bebeğim kontrol edilmedi, istememe rağmen bu yapılmadı. Eşim bu olaydan sonra 6 ay uzaklaştırma aldı, ancak raporda '100 metre' ibaresi yer almadığı için kapının önüne kadar gelip beni yine taciz etmeyi sürdürdü” diye konuştu.
Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle mesleğini yapamaz hale geldiğini belirten E.K, “Kocamdan gördüğüm şiddet nedeniyle mesleki kariyerim bitti, hasta potansiyelim baltalandı” dedi.
TOPLUMA REZİL OLMA KORKUSU
Psikolog E.K'ye göre toplumun tüm kesimlerinde kadın yoğun bir şekilde şiddete maruz kalıyor. Eğitimli, meslek sahibi kadınlar maddi gücü olmasına rağmen şiddete maruz kalıyor ancak 'topluma rezil olma', 'kariyeri bitme' kaygısıyla gördüğü şiddeti şikayet bile edemiyor.
Toplumda eğitimli kadınların da yoğun olarak şiddete maruz kaldığını belirten E.K, “Eğitimli kadınların yüzde 90'ı benim kadar olmasa da eşinden şiddet görüyor. Şiddet gören kadın, gelenekler, (yuvam yıkılmasın) ve (çocuklarım babasız büyümesin) anlayışı, çalışıyorsa toplumun yüzüne bakamama ve kariyer sahibi ise (kariyerim bitmesi) anlayışı ile şiddet gördüğünü saklıyor” görüşünü dile getirdi.
2 Mart 2011 Çarşamba
Sevgili Blog
Sevgili blog,
Ne güzel etmişimde seni tutmuşum eski yazılarımı okuyunca anladım. aslında yazdıklarımı okuyunca 14 ay boyunca denizin her güzel gelişimine tanıklık etmişim kaydetmişim onu anladım. Ne kadar büyümüş bizim bücür onu gördüm. tv ünitesine tırmanışını, masaya uzanmak için kovanın üstüne çıkışını, emeklemeye başlamadan sürüklenerek çekmece karıştırmalarını herşeyi not etmişim. Aferin bana:) Ama şimdi herşeyini kaçırıyorum Deniz'in farkındayım sorguluyorum sorguluyorum işin içinden çıkamıyorum . Ah ah çalışan anne olmak ,gözün kör olmasın :)
Not:: Baby tv hala favorimiz, anne bebi tv aç diye sürekli tutttururuz:)
birde pinguyu unutmamak gerek anne oooo yu aç :) çocuğum bu pingu şahsiyeti yüzünden uzun süredir pinguca konusuyordu yeni yeni türkçeye döndük çok şükür.
bir not daha: çalışmayan bozulan ,kapanan herşey için ''pili bitti' diyoruz. bu bozulan mutfak perdesi, çalışmayan yürüyen merdiven, kapanan televizyon olabiliyor. aaa anne bak pili bitti:)
Bu diil
makkaka(makarna)
herkes anne ,baba,dede
anne atti
pili bitti
anne galk
bağırna
mama döküdü
aklıma gelen cümlelerimiz,kelimelerimiz. biliyorum bu yaşta normal hatta geç bile kaldık ama kuzguna yavrusu misali o konustukça bizim hoşumuza gidiyor ne yapalım:)
işte bu kadar kaçamak yeter:) daha sık yazıcam söz blog :)
1,5 YIL ÖNCE |
ŞİMDİ |
Ne güzel etmişimde seni tutmuşum eski yazılarımı okuyunca anladım. aslında yazdıklarımı okuyunca 14 ay boyunca denizin her güzel gelişimine tanıklık etmişim kaydetmişim onu anladım. Ne kadar büyümüş bizim bücür onu gördüm. tv ünitesine tırmanışını, masaya uzanmak için kovanın üstüne çıkışını, emeklemeye başlamadan sürüklenerek çekmece karıştırmalarını herşeyi not etmişim. Aferin bana:) Ama şimdi herşeyini kaçırıyorum Deniz'in farkındayım sorguluyorum sorguluyorum işin içinden çıkamıyorum . Ah ah çalışan anne olmak ,gözün kör olmasın :)
Not:: Baby tv hala favorimiz, anne bebi tv aç diye sürekli tutttururuz:)
birde pinguyu unutmamak gerek anne oooo yu aç :) çocuğum bu pingu şahsiyeti yüzünden uzun süredir pinguca konusuyordu yeni yeni türkçeye döndük çok şükür.
bir not daha: çalışmayan bozulan ,kapanan herşey için ''pili bitti' diyoruz. bu bozulan mutfak perdesi, çalışmayan yürüyen merdiven, kapanan televizyon olabiliyor. aaa anne bak pili bitti:)
Bu diil
makkaka(makarna)
herkes anne ,baba,dede
anne atti
pili bitti
anne galk
bağırna
mama döküdü
aklıma gelen cümlelerimiz,kelimelerimiz. biliyorum bu yaşta normal hatta geç bile kaldık ama kuzguna yavrusu misali o konustukça bizim hoşumuza gidiyor ne yapalım:)
işte bu kadar kaçamak yeter:) daha sık yazıcam söz blog :)
1 Mart 2011 Salı
28 Şubat 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Deniz babasınamı benziyor?
MyHeritage: Soyağaçları - Secere - Ünlüler - Kolaj - Morph